Teknoloji çağının yeni takıntısı: Dijital İstifçilik
Kompulsif Biriktirme Hastalığı olarak bilinen istifçilik hastalığına teknoloji çağıyla birlikte dijital istifçilik de eklendi. Bilgisayar ya da cep telefonlarında, ‘belki işe yarar diye’ tutulan ve silinmeyen her şeyin sizi yavaş yavaş dijital istifçiliğe sürüklediğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Onur Okan Demirci asıl sebebin özgüven eksikliği olabileceğini söyledi.
.jpg)
Değerli olsun veya olmasın, eşya, atık, ambalaj vb. şeyleri atamama durumu olarak tanımlanan Kompulsif Biriktirme Hastalığına, çağa ayak uydurmak adına hayatımıza girerek vazgeçilmezlerinden olan telefon ve bilgisayarla birlikte dijital istifçilik de konuşulmaya başlandı. İnsanlar artık sadece fiziki eşyalarını değil telefonlarından fotoğrafları ve konuşmaları, bilgisayardan maillerini ya da dosyaları gibi her türlü dijital veriyi belki lazım olur düşüncesi ile silemediklerinden dolayı yeni bir tanım olarak ortaya çıkan dijital istifçilik hakkında İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatri Uzmanı Onur Okan Demirci hastalığa sebep olan durumları ve sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“NORMAL İSTİFÇİLİKTEN ÇOK FARKI YOK”
Yeni bir tanım olarak önümüze çıkan dijital istifçiliğin aslında normal istifçilikten çok da bir farkı olmadığını belirten Onur Okan Demirci konuşmasına şu şekilde başladı, “Biriktiricilik aslında rahatlatıcı bir davranış olarak yapılan psikolojik bir eylem. İstifçiliği, normal hayatımızda atamadığımız, daha sonra belki işe yarar diye düşündüğümüz veya kendimizi korumak adına, daha sonra başımıza gelebilecek herhangi bir eylemle karşılaştığımızda işe yarar mı diye düşündüğümüz, bir takım nesneleri biriktirme durumu olarak adlandırıyoruz. Bu biriktirme bazı insanlarda maalesef hat safhaya ulaşır ve insanlar bu eyleme saatlerini, günlerini hatta yıllarını harcamaya başlar. Bu durum da normal hayatlarında birçok ciddi sıkıntıyı beraberinde getirir hatta kişileri depresyona ya da işin içinden çıkmayacağı durumlara sürükleyebilir” dedi.Dijital istifçiliğin de yine gerekli ya da gereksiz tüm dijital verinin saklanması ile ortaya çıktığını ifade eden Demirci, “Dijital istifçilik kavramı da aslında normal istifçilik kavramından çok farklı olmayan sadece dijital dünyada gerçekleştirdiğimiz bir eylem. Örneğin, fotoğrafları, telefona ya da bilgisayara indirdiğimiz dosyaları, mailleri silememek gibi durumlar dijital dünyada istifçiliğe yol açmakta. Gerçek hayattaki istifçilik gibi atamamak, silememek dosyaların birikmesine, dosya düzenine saatlerin harcanmasına, zihnin hep oraya takılı kalmasına neden olmaktadır. Bu da işlevsellik, enerji, iş gücü kaybı anlamına gelmektedir. Maillerden örnek verecek olursak mail istifçiliği yapan kişiler maillerini bir türlü silemedikleri için daha sonra tekrar bulmak istedikleri mail olduğunda çok zorlanmakta. Dijital istifçilik aynı zamanda günümüzde şirketlerin başına da bela oluyor. Çünkü çalışanlar istifçilik yaptıkları zaman ciddi anlamda bir dijital evrak yükü ortaya çıkmakta. Yasal açıdan da bakacak olursak en büyük tehlike ellerinde bulundukları büyük verilerin siber saldırlar sonucu kaybetmesi durumunda çok ciddi cezalar alabiliyorlar” şeklinde konuştu.