Son 20 yılda yapılan çalışmalar, dünya üzerinde otizmin görülme sıklığının 240 kat artığını ortaya koydu. Erken çocukluk döneminde başlayan ve yaşam boyu devam eden otizmde erken tanı ise oldukça önemli. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Prof. Dr. Makbule Meziyet Arı, otizmin bireyin doğduğu andan itibaren özellikle ilk 36 ayda kendini bazı temel sorunlarla gösterdiğini belirtti.
SOYUT KAVRAMLARI ANLAYAMAZLAR, HAYALİ OYUN OYNAYAMAZLAR!
Genel anlamda karşılıklı sosyal etkileşimde bozulma, iletişimde bozulma, yineleyici ilgi ve davranışlar olmak üzere 3 temel alanda sorunlar yaşayan otizmli bireyler aynı zamanda farklı yaş aralıklarında farklı belirtiler de gösterebiliyor. Özellikle 1-3 yaş grubu aralığındaki çocukların çevreye olan ilgisizliğinin daha da artığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Prof. Dr. Makbule Meziyet Arı,
‘‘Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastalıkları uzmanları ve çocuk nörologlarıdır. Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir. Otizm tanılı çocukların yaklaşık olarak üçte ikisinde hafif, orta ve ağır derecede olmak üzere zihinsel gerilik, üçte birinde ise olağan dışı üstün yetenekler özellikle de, ezber, aritmetik (çok basamaklı sayıları zihinden çarpma) , müzik ve resim becerisi görülebilmektedir. Ancak çocuklar, öğrenilen bilgi ve becerileri farklı alanlara transfer etmede ve algılar arasında bağlantı kurmada güçlük çekerler. Bu yüzden soyut ifadeleri çoğu zaman anlayamazlar, hayali oyunlar oynayamazlar.’’ dedi.
ANNE-BABA VE EĞİTİMCİ İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞMALI
Aile öncelikle otizmi her açıdan tanımaya çalışmalı ve çocuğa yardım edebilmenin en önemli unsuru otizmi tanımak ve kabullenmekten geçiyor. Bunun yanı sıra otizmli bireylerin sosyal uyumunu artırabilmenin en etkili yollarından biri de eğitim almalarını sağlamak. Bu süreçte anne-baba ve eğitimcilerin iş birliği içinde çalışmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Makbule Meziyet Arı, sınıf ortamında öğretmenin otizm tanılı çocuğa destekleyici ve olumlu yaklaşımı çocuğun okula uyumunu kolaylaştıracağını ve aynı zamanda akran desteğinin otizmli bireylerin sosyal uyumunu kolaylaştırmada en etkili yol olduğunu vurguladı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde düzenlenen Kulüp Tanıtım Haftası, kampüsü...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) akademisyenlerinden Doç. Dr. Anıl Niş...