İstanbul Gelişim Üniversitesi

Gelişim Haber

Her 9 kişiden biri açlıkla mücadele ediyor!

Dünya çapında artan nüfus ve gıda israfı, şimdiki ve gelecek nesiller için beslenmenin devamını ve besin ögelerinin karşılanma ihtiyacının risk altında olduğunu düşündürüyor. Gelecek nesiller için büyük bir tehdit oluşturan, dünya nüfusunun artışı ve iklim değişikliği “Sürdürülebilir Beslenme” kavramını gün yüzüne çıkardı. İstanbul Gelişim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Huri Özkarabulut, sürdürülebilir beslenmenin günlük yaşama nasıl entegre edilebileceğini anlattı.

YANLIŞ BESLENME ŞEKİLLERİ İHTİYAÇ OLANDAN DAHA FAZLA PROTEİN TÜKETİLMESİNE SEBEP OLUYOR!

Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2018 raporuna göre, dünyada her 9 kişiden biri açlıkla mücadele ediyor. Nüfusun hızla artması, iklim değişiklikleri ve tüketicilerin yanlış beslenme şekilleri ile gelecek nesiller için beslenme büyük bir tehdit unsuru haline geldi. Çeşitlilik ve biyoyararlılığın da azaldığını belirten İGÜ Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Huri Özkarabulut,
 “Sürdürülebilir sağlıklı beslenme, bireyin sağlığını ve iyilik halini tüm yönleriyle geliştiriyor. Değişen beslenme şekilleri ihtiyacımız olan protein miktarından çok daha fazlasının tüketilmesine neden olmaya başladı. 2009 yılı itibari ile sağlıklı bir yetişkinin tüketmesi gereken 56 gram protein sınırı aşılmış ve dünya ortalaması 68 grama ulaşmıştır. Oysaki World Resources Institute (WRI) tarafından 2016 yılında yayımlanan rapora göre; tüketicilerin beslenme tercihlerindeki küçük değişimler tarımsal kaynak kullanımı ve çevresel sorunların azaltılmasında büyük değişimler yaratabilir.” dedi.

 Erişilebilir, maliyeti karşılanabilir, güvenilir, eşitlikçi ve kültürel olarak kabul edilebilir olan sürdürülebilir beslenme aynı zamanda beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalıkların (BOH) riskini azaltırken, biyoçeşitliliğin ve gezegenin korunmasını da destekliyor.

6 ADIMDA SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME ALIŞKANLIĞI KAZANILABİLİR

Enerji ve besin gereksinimlerini karşılamak için sadece daha fazla yiyecek üretilmesinin gerçek bir çözüm olmadığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Özkarabulut, bu konuda besinlerin kalitesini artırmaya ve beslenme alışkanlıklarını iyileştirmeye yönelik çalışmaların daha faydalı olacağını belirtirken, sürdürülebilir beslenme alışkanlığı içinse yapılacakları şöyle sıraladı;

  • Hayvansal kaynaklı proteinlerin (yumurta, et, süt) yerine bitkisel protein kaynaklarını tercih edilmeli.
  • Sürdürülebilir balıkçılık ile avlanmış (sezonunda avlanmış ve avlanma riski olmayan) balıklar tüketilmeli.
  • Sebze ve meyveleri mevsiminde yenmeli.
  • Akdeniz diyet modeli ve piramidi sürdürülebilir beslenme için tercih edilebilir.
  • Sağlıklı bir yaşam için ideal kiloya inilmeli. Bunun için beslenme günlüğü tutarak, gün içindeki besin takibini kolaylıkla sağlanabilir.
  • Hiçbir besin israf edilmemeli. Besinlerin suları, sap ve yaprakları ayrı ayrı değerlendirilebilir.
  • Ambalaj, poşet, plastik kullanımız azaltılmalı, tekrar tekrar kullanılabilen çevreye zarar vermeyen geri dönüştürülebilir ürünler tercih edilmeli.
Tüm bu önlemler sayesinde en büyük israf kaynağı olan evsel tüketimin önüne geçilebilir, meydana gelen atıklar, su, besin, emek ve enerji israfı da kısıtlanabilir.
 

Her 9 kişiden biri açlıkla mücadele ediyor! Eklenme Tarihi: :   29 Kasım 2022 Salı

15 Nisan Dünya Sanat Günü Uluslararası Ç...

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF),Grafik T...

Eklenme Tarihi: :   19 Nisan 2024 Cuma

Psikolojik desteğe erişemeyenler dikkat!...

Yapay zekâ (AI), eğitimden sağlık hizmetlerine kadar birçok sektörde hızla ...

Eklenme Tarihi: :   19 Nisan 2024 Cuma


ABET AQAS AHPGS