Dünya Eşitsizlik Veri Tabanına göre gelir eşitsizliği açısından en alt yüzde 50’deki gelir grubunun toplam gelirden aldıkları payın yüzde 9-10 arasında bir konumda bulunduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Onur Özdemir, “Pandemi gelir eşitsizliğinde küresel boyutlu bir artışa sebep olabilir” dedi.
Koronavirüs pandemisi dünya ekonomilerini de derinden sarstı. Dünya Eşitsizlik Veri Tabanından elde edilen bilgilerin, toplam gelirden elde edilen paylarda en alt yüzde 50’lik kesim için bir düzelme yaşanmış olsa da mevcut gelir grubunun yıllar içerisindeki kayıpları temelinde bu artışın çok sınırlı olduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Onur Özdemir, “Bu göstergelerden yola çıkarak günümüzde yaşanan iktisadi gelişmeleri de hesaba katarsak gelecek açısından sorulacak soru, gelir eşitsizliğinin nasıl bir seyir izleyeceğidir. Ayrıca mevcut sorunun iktisadi etkenlerinin yanında sosyal, politik ve kültürel bileşenlerinin de belirleyici bir konumda bulunduğu varsayılmalıdır” dedi.
“İSTİHDAM ORANI AYNI DÜZEYDE SEYREDEMEZ”
IMF ve Dünya Bankası gibi küresel sisteme önemli veri sağlayan kurumların gelecek yıllarda ekonomik büyümenin negatife döneceği varsayımında bulunduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Onur Özdemir, “Üretimdeki yavaşlamalara, belli sektörlerdeki firmaların iflaslarına ve şirketler arası birleşmelerin hız kazanmasına bağlı olarak pandemi sonrasında mevcut istihdam oranının aynı düzeylerde seyretmesi mümkün değil. Diğer bir ifadeyle, ekonomik daralmanın şiddeti ve uzunluğunun istihdam düzeylerinin azalmasını beraberinde getirerek birçok çalışanın işlerini kaybetmesine neden olması muhtemel görünüyor” dedi.
“DÜNYADA GELİR EŞİTSİZLİĞİNDE BÜYÜK BİR İVME ARTIŞI OLABİLİR”
İşten çıkarılan kesimlerin hangi gelir grubunda bulunduğunun önemli olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Eğer bu kesimlerin büyük çoğunluğu zaten mevcut konumları itibarıyla en alt gelir grubuna aitlerse gelecek yıllarda gelir eşitsizliğinin büyük bir ivme ile artışına tanık olmamız kaçınılmaz görünüyor. Bu artışın ortaya çıkmasındaki nedenlerin bir diğeri ise ekonomik daralma ile bağlantılı olarak ortaya çıkması muhtemel işsizlik düzeylerindeki artıştır. Özellikle işsizliğin toplumlardaki yayılımı sadece iktisadi bir konu olmayıp sosyal ve politik açılardan da önemli çıktılar üretebilecek bileşenleri içerisinde barındırmaktadır. İşsizlikteki artışa paralel olarak gelirlerini kaybeden mevcut kesimin, kaynakların bölüşümünden elde edecekleri paylarındaki daralmaları nasıl telafi edebilecekleri ve bu çerçevede üzerinde uzun vadeli düşünülmesi ve çözüm bulunması gereken toplumsal konuların başında gelecektir” ifadelerini kullandı.
Özdemir şunları söyledi:
“Pandemi sonrasındaki dönemde teknolojinin üretimde daha belirleyici olacak olması ve firmaların teknolojik gelişmelere uyum sağlamalarının hız kazanacağı bir iktisadi yapı çerçevesinde istihdam değerlendirilmeli. Özellikle teknolojik ilerlemelerin üretimde baskın bir role sahip olmasının kaçınılmaz olduğu bir döneme doğru gidilirken gelir dağılımının bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği dikkatle incelenmesi gereken iktisadi sorunların başında bulunmalıdır.”
Mühendislik fakültelerini değerlendiren, kâr amacı gütmeyen ve bağımsız bir...
İstanbul Gelişim Üniversitesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü ve Güz...