İstanbul Gelişim Üniversitesi

Gelişim Haber

‘’Rusya-Ukrayna gerilimi NATO’nun stratejik yararınadır’’

Ukrayna-Rusya sınırındaki gerilimin savaşa dönüşmesi olasılığını değerlendiren İstanbul Gelişim Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bahlul Aliyev “Karşılıklı tavizler olmazsa gerilim giderek büyüyebilir” dedi.

Sınır geriliminin şu anki durumunun tarafların gövde gösterisi ve itibar koruma çabasında olduğuna vurgu yapan Dr. Bahlul Aliyev “Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Avrupa’da askeri gerilim bu kadar tırmanmamıştı. Bunun altında yatan neden tarafların ilk kez ciddi anlamda itibar kaygısı taşıması oldu. 2014-2015 yıllarında Rusya destekli ayrılıkçılarla yaşanan savaşta ve Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı zamanı Batı Ukrayna’yı ciddi şekilde desteklemedi. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar caydırıcı olamadı. Bu Rusya’nın ilerde de saldırgan tavır almasının temelini oluşturdu. Günümüzdeki durum eskisinden daha karışık olduğu için öngörülemez bir şekilde gelişmeler yaşanmaktadır. Bu durum artık her iki güç merkezi açısından bir itibar meselesine dönüştü. Taraflardan hiçbirinin ilk geri atma eğiliminde olmaması sorunu daha da derinleştirmekteydi.”

“TALEPLER TARAFLAR AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ NİTELİKTEDİR”

Gerilimin tarafları olan Rusya ve NATO diplomatik çözümler ararken birbirlerine ilettikleri talepler taraflar açısından kabul edilemez nitelikte olduğunu söyleyen Aliyev, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Rusya ve NATO itibar kaygısıyla gövde gösterisinde bulunurken öte yandan diplomasi trafiği sürmektedir. NATO’nun Rusya’dan talepleri NATO-Rusya ve Rusya başlıkları altında incelenmektedir.  Burada NATO-RUSYA ortak çağrıları arasında en dikkat çeken maddeler hükümetler arası ilişkileri yeniden şekillendirmek, tatbikatlarla ilgili tarafları bilgilendirmek, uzay tehditlerinin minimuma indirmek, Viyana formatına geri dönmek, diğer ülkelerin dış siyasetine müdahalede bulunmamaktır. Rusya’dan tek taraflı talep edilenler ise ordusunu Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’dan çıkarması, başka ülkelere karşı agresif retorik ve güç kullanmaması, Ukrayna’ya karşı askeri genişlemeden vazgeçmek, nükleer silahlarla ilgili ABD’yle yeniden müzakerelere başlamak, uydu karşıtı deneylerden vazgeçmek başlıkları altında toplanmıştır. Rusya’nın NATO’dan esas talebi Post-Sovyet ülkelerini içine alacak şekilde genişlememesi ve Doğu Avrupa’dan orta menzilli füzelerin çekilmesidir. Bu taleplerin her iki tarafça kabul edilmesi günümüz şartlarında mümkün görünmemektedir. Rusya’nın Belarus’la birlikte Ukrayna sınırında gerçekleştirdiği tatbikatlar Batı ülkeleri tarafından Ukrayna’yı işgal hazırlığı olarak değerlendirildi. Rusya bu suçlamaları siyasi histeri adlandırsa da başkan Putin’in 15 Şubatta Rusya’nın gelişmelere bağlı olarak hareket edeceğini söylemesiyle konstrüktif diplomasi sekteye uğramış oldu.”

“DİPLOMATİK ÇÖZÜM YALNIZ KARŞILIKLI TAVİZLERLE MÜMKÜNDÜR”

Tarafların diplomatik çözüm arayışında olduğunun ve bu çözümün karşılıklı tavizlerden geçtiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Bahlul Aliyev “Bugün esas tehdit Ukrayna’ya karşıdır. NATO Rusya’yla hesaplaşma poligonu olarak Ukrayna’yı seçmiş görünüyor. Baktığımızda Batı’dan Ukrayna’ya ciddi bir askeri yardım olmadığını söyleyebiliriz. Çeşitli ülkeler tarafından Ukrayna ordusuna hibe edilen NLAW, Stinger, Javelin gibi omuzdan atılan füzeler Rusya kuvvetlerini durdurmak için yeterli değildir. Avrupa ve ABD’nin yaptırım tehditleri de Rusya için caydırıcı olamamaktadır. Rusya yaptırımları delme tecrübesini artık edinmiştir. Müdahalenin gerçekleşmemesinin tek sebebi Rusya’nın işgalden sonra uzun süre bölgeyi kontrolde tutabilme konusunda çekimserliğidir. Avrupa’da savaş istemediğini söyleyen Putin Rusya’sını saldırıdan vazgeçirecek olan hamleler karşılıklı tavizler olabilir” dedi.

“RUSYA UKRAYNA DEVLETİNİN MEŞRUİYETİNİ SORGULAMAKTADIR”

Rusya’nın Ukrayna devletçiliğinin meşruiyetini temelde sorguladığını söyleyen Aliyev “Putin defalarca Ukrayna’nın meşru bir devlet olmadığını ve Lenin’in çizdiği yanlış sınırların ürünü olduğunu faklı platformlarda dile getirmiştir. Bu perspektiften Rusya Post-Sovyet ülkelerinin hiçbirini kaybetmeyi göze alamamaktadır. Özellikle Ukrayna’nın Rusya yörüngesinden ayrılmasını ulusal güvenlik meselesi olarak görmektedir. Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda somut adımlar olmadan Rusya’nın Ukrayna’dan vazgeçeceğini söylemek zordur” ifadelerini kullandı.

“YAPICI DİPLOMASİNİN DEVAM ETTİRİLMESİ GERİLİMİN KONTROL ALTINA ALINMASI AÇISINDAN DEVAM ETTİRİLMELİ”

Rusya taraftan saldırı tehlikesi devam ederken diplomatik çözüme bir adım yaklaşıldığı konusuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Bahlul Aliyev konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Almanya Başbakanı Olaf Scholz’la yapılan görüşmeler umut verici oldu. Rusya sınırdan iki tümenini çekerken karşı taraftan da adım atılmış oldu. Alman Şansölyenin doğalgaz akımını Ukrayna üzerinden devam etmesini planladıklarını ve NATO’nun genişleme konusunda herhangi bir gündeminin olmadığını dile getirmesi bahsi geçen karşılıklı diplomatik tavizler olarak değerlendirilebilir. Ukrayna’nın ve dolayısıyla Avrupa’nın güvenliği için bu diplomasi trafiği devam ettirilmelidir.”

‘’Rusya-Ukrayna gerilimi NATO’nun stratejik yararınadır’’ Eklenme Tarihi: :   16 Şubat 2022 Çarşamba

Akreditasyon yenileme çalışmaları kapsam...

Mühendislik fakültelerini değerlendiren, kâr amacı gütmeyen ve bağımsız bir...

Eklenme Tarihi: :   21 Kasım 2024 Perşembe

Sinemanın Gücüyle Sürdürülebilirlik: İGÜ...

İstanbul Gelişim Üniversitesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü ve Güz...

Eklenme Tarihi: :   20 Kasım 2024 Çarşamba


AQAS AHPGS ABET SGHM
IQD TSE SKS