Gelişim Haber

200 yıldır değeri anlaşılmadı: Elektrikli araçlara olan talep artıyor

İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından her hafta gerçekleştirilen “Coffee Talks” serisinde bu hafta “elektrikli araçlar ve karbon ayak izi” konusu ele alındı. İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu Elektrik Programı Öğr. Gör. İzzet Yavuz’un konuşmacı olduğu etkinlikte, elektrikli araçların gelişiminden, karbon ayak izinin iklim üzerinde yarattığı etkilere kadar birçok başlık değerlendirildi.

“Sürdürülebilirlik” ana temasını gerek eğitim müfredatına ve kampüslerine gerekse de sosyal etkinliklerine taşıyan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin (İGÜ), akademisyenleri ile öğrencilerinin interaktif olarak paylaşımda bulanabildikleri Coffee Talks etkinliğinde bu hafta “elektrikli araçlar ve karbon ayak izi” konuları ele alındı. Etkinliğin konuşmacısı Öğr. Gör. İzzet Yavuz programda, elektrikli araçların gelişiminden, bir kişinin karbon ayak izini oluşturan faaliyetlere kadar birçok konu başlığını ele aldı.
 
“ELEKTRİKLİ ARAÇ KULLANIMINA YÖNELİK ARTIŞ YAŞANIYOR”
 
Elektrikli araçlar her ne kadar son yıllarda gündemde olsalar da aslında tarihinin 1800’lü yıllara kadar dayandığını belirten Öğr. Gör. İzzet Yavuz, “1859 yılında elektrikli araçların raylı sistemlerden kurtularak özgürce kullanabilmesi, elektrikli araca olan ilgiyi oldukça artırmıştı. Ancak ilerleyen dönemlerde petrolle çalışan araçların daha yoğun enerji miktarına ve daha hızlı yakıt dolum süresine sahip olması elektrikli araçlara olan ilgiyi azalttı. Son yıllarda ise çevre kirliliğinin gündeme gelmesi, petrol rezervlerinde yaşanan kıtlık ve diğer ekonomik sebepler neticesinde elektrikli araç kullanımına yönelik bir artış yaşanıyor.” dedi.
 
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR DAHA AZ KARBON AYAK İZİ ÜRETİYOR
 
Yıllar boyunca yapılan araştırmalar, elektrikli otomobillerin çevre üzerindeki olumlu etkisini doğruladı. Mevcut analizlere göre, araçların yaşam döngüsü boyunca en yüksek çevre kirliliği ile ilişkilendirilen aşaması, kullanım anı. Bu açıdan elektrikli otomobillerin, diğer otomobil modellerinden daha iyi performans göstererek, diğerlerinin yanı sıra önemli ölçüde düşük karbon ayak izi ürettiğini ifade eden Öğr. Gör. İzzet Yavuz, Avrupa Birliği ülkelerinde bir elektrikli otomobil, bir dizel otomobile kıyasla kullanım ömrü boyunca %50’ye kadar daha az CO2 ürettiğinin altını çizdi.