Gelişim Haber

4’üncü Uluslararası Ortadoğu Sempozyumu’ndan Ortadoğu’daki barışa katkı

İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı 4'üncü Uluslararası Ortadoğu Sempozyumu sona erdi. Birçok yerli yabancı bilim insanının katıldığı sempozyumda önemli başlıklarda konuşmacılar, “Ortadoğu’da Barış İnşa Etmek” için yapılması gereken çalışmalar konusunda bir araya geldi.

Sempozyum sonrası değerlendirmelerde bulunan, Türk-Arap Ekonomi ve Stratejik İşbirliği Derneği (TASCA) Başkanı Dr. Muhammed Al-Adil, “Bu yıl sempozyuma 20’ye yakın ülkeden konuşmacı katıldı. Ortadoğu hakkında, Ortadoğu’da yer alan ülkelerden daha çok batılı ülkeler konuşuyor. Barışı tesis için, bölgenin sahiplerinin bölge hakkında daha çok söz sahibi olması gerekiyor. Bu sempozyum da barışı tesis için önemli bir çalışma” dedi.

Türkiye’nin sadece bölgede değil, dünyada çok önemli bir aktör olduğunu belirten Adil, “Türkiye bölgede gerçekleşen olaylara müdahil olmak durumunda. Bu sadece görüş bildirmek değil, bu arabuluculuk olabilir, müdahale şeklinde de olabilir. Bölgede ortak bir tarih var. Bu sebeple bu ülkelerle dayanışma kurmak çözüm üretmek durumunda. Suriye’de sorunun çözümü Türkiye'siz mümkün değil. Türkiye bölgede bir barış garantörü. Bölge insanının Türkiye’den beklentisi büyük. Son ABD operasyonu da tamamen göstermelik. Siyasi çözümü ertelemek için gerçekleşti ama Suriye’de siyasi çözüm çok yakında” şeklinde konuştu.

“SOSYAL MEDYAYI BARIŞ İÇİN KULLANMALIYIZ”

Ortadoğu’da barışı inşa etmede sosyal medyanın kullanımının öneminden bahseden Dr. Elaziz Doucha,“Batının bölgeye farklı bir bakışı var. Sosyal medyadan verdikleri mesajların gerçekliği yok. Tamamen algıyı yönetiyorlar. Ortadoğu’da barışı geciktiriyorlar. Bize düşen sosyal medyayı doğru kullanmak. Sosyal medyayı onlar savaş aracı olarak kullanıyorken, biz barış için kullanmalıyız. Terörist gruplar, eski fotoğraflar, kurmaca fotoğraflar, videolar paylaşıp Türkiye’nin yaptığı operasyonlarla da ilgili algı yaratıyorlar” ifadelerini kullandı.

“DEVLETİN TERÖRLE MÜCADELESİNİ SONUNA KADAR SÜRDÜRMESİ GEREKİYOR”

Suriye’deki Türk varlığı hakkında konuşan İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Alihan Limoncuoğlu, “Türkiye, ilk sınırlarını çizdiği Lozan Antlaşması’ndan sonra sınırlarında küçük değişiklikler yaptı. Bunun birincisi komşumuz Suriye’den katılan Hatay toprakları ve Kıbrıs Harekatı gibi müdahaleler. Bugün de aslında bu ilerlemenin devamlarından birini görüyoruz. Türk ordusu binlerce yıldır savaşan bir ordu ve terör unsurları ile etkili bir şekilde mücadele ediyor. Suriye’deki terör örgütlerinin kökü henüz kazınamadı ama eskiye kıyasla terörle mücadeleye kararlı bir harekat var. Devletin terörle mücadelesini sonuna kadar sürdürmesi gerekiyor” diye konuştu.