İstanbul Gelişim Üniversitesi

Gelişim Haber

İnsanlar yalnız olmadıklarını hissetmek için sosyal medyada linç ediyor!

İstanbul Gelişi Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Baloğlu, değişen iletişim dilinin iyi ve kötü yönlerinin olduğunu belirtirken; kötü yönler içerisinde özellikle son dönemlerde daha çok etkisini gördüğümüz sosyal medyadaki linç kültürünün insanların karanlık dürtülerinden ortaya çıktığını ifade etti.

Hızla artan dijitalleşme beraberinde birçok değişiklik getiriyor. Dünya ile birlikte entegre olarak sosyalleşme ve iletişim kurma alışkanlıklarımız da değişime uğruyor. TÜİK 2020 verilerine göre, Türkiye’de 54 milyon insanın sosyal medya hesabı var. Artan sosyalleşme ihtiyacı, devamlı değişen gündem ve gizli kullanıcı adları arkasına gizlenmiş insanların birbirleri ile olan iletişim dilleri de değişti. Kimliklerinin gizli kalmasından güç bulan birçok insan, birbirini sosyal medya araçları üzerinden kolayca eleştirebiliyor.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Baloğlu, değişen iletişim dilinin iyi ve kötü yönlerinin olduğunu belirtirken; kötü yönler içerisinde özellikle son dönemlerde daha çok etkisini gördüğümüz sosyal medyadaki linç kültürünün insanların karanlık dürtülerinden ortaya çıktığını ifade etti.

LİNÇİN TETİKLEYİCİSİ İLK YORUMLAR!

Sosyal medyanın gün geçtikçe artan kullanıcı sayısı, iletişim pratiklerimizin geçmişten farklı olacağına işaret ediyor. Böylelikle hâlihazırda birçok kişi tarafından fail ya da mağdur olarak deneyimlenen bir dizi ayrımcılık ya da şiddet biçimleri de dijital alanda yeniden üretiliyor. Bunlardan biri de son yıllarda kendine gittikçe daha fazla kullanım alanı açan linç kültürü kavramı.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Uğur Baloğlu, linç kültürünün nefret, öfke ve önyargıyı vurguladığını, ortak duygular etrafında birleşen kişilerin sorunun kaynağı olarak gördükleri ünlü kişilerin veya kamuya mal olmuşları kişileri, kendi doğruları ile yargıladıklarını ifade etti. Baloğlu, ‘’Linç kültürünün altında, insanların yalnız olmadıklarını hissetme ihtiyacı yatıyor. Paylaşılan gönderi veya videonun altında yapılan ilk yorum, linçin tetikleyicisi olmakta. Bir avatarın ardına gizlenmiş kişiler, kendi düşüncelerini doğru kabul ediyor. Kişi, ilk yorumda da kendi düşüncesine benzer bir yorum gördüğünde, kendini önemli hissediyor.’’ dedi.

‘’TOPLUMSAL İTİBARA SALDIRI, PSİKOLOJİK HASARLARA SEBEP OLUYOR’’

Günümüzde linç kültüründen sadece azınlık grupları değil ünlüler de etkileniyor. Aynı görüşe sahip kişiler, birlikte seslerini yükselterek yalnız olmadıklarını hissediyor, toplumsal itibara sahip olan kişilere psikolojik olarak saldırıyorlar. Linçlerin doğrudan veya dolaylı yoldan etkileri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Uğur Baloğlu, linç kültüründe toplumsal itibara sahip olan kişilere saldırmanın, psikolojik hasarlara sebep olabileceğini belirtti. 

Aynı zamanda sosyal medyada ortaya çıkan linç kültürünü engellemek ve bu tür söylemlerden korunmak için bireysel çaba sarf edilebileceğini ifade eden Baloğlu, özellikle ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yeni medya okuryazarlığı derslerinin verilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

İnsanlar yalnız olmadıklarını hissetmek için sosyal medyada linç ediyor! Eklenme Tarihi: :   21 Ocak 2022 Cuma

Psikolojik desteğe erişemeyenler dikkat!...

Yapay zekâ (AI), eğitimden sağlık hizmetlerine kadar birçok sektörde hızla ...

Eklenme Tarihi: :   19 Nisan 2024 Cuma

Hasat Zamanı Kısa Film Festivali başvuru...

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), Radyo ...

Eklenme Tarihi: :   18 Nisan 2024 Perşembe


ABET AQAS AHPGS