ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, üniversiteye giriş sınavıyla ilgili önemli açıklamalar yaparken “Adaylar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen ve okullara gönderilen müfredattan sorumlu. TYT’de 9 ve 10’uncu sınıf konularından sorular sorulacak. Bununla ilgili bir değişiklik olmayacak” dedi. Geçen yıl TYT’ye (Temel Yeterlilik Testi) 2 milyon 381 bin 412, AYT’ye (Alan Yeterlilik Testi) 2 milyon 19 bin 564 adayın başvurduğunu söyleyen ÖSYM Başkanı, “TYT puanlarının iki yıl geçerliliği olması nedeniyle çok büyük artış beklemiyoruz” diye konuştu.
Sorularda anlamanın ve yorumlamanın öne çıkacağını belirten Aygün, “Geçen sene YÖK, TYT için yeni bir yaklaşım geliştirdi ve önemli bir dönüşüm sağladı. Türkçe ve matematik testlerinde bilgiyi ezbere dayalı bir çerçeveden çıkarıp muhakeme, anlama, yorumlayabilme, gündelik hayatla ilişkilendirebilme ve çıkarımda bulunabilme evresine taşıdı. Sorulardaki bu dönüşüm ve evrilme hem eğitimciler ve uzmanlar hem de öğrenciler tarafından olumlu karşılandı. Öğrencilerimizin ezbere dayalı olmayan bu yaklaşıma adapte olmada zorluk yaşamadıklarını düşünüyorum. Bu sene de soruları aynı yaklaşımla hazırlıyoruz. Bizim sorularımız kaynak kitapların soru şekillerini yönlendiriyor. Öğretmenlerimiz de bu sorulara uygun olarak çalışmalarını yapıp sınava girecek olan öğrencilerimizi bu yönde hazırlamalılar” ifadelerini kullandı.
“İLETİŞİM ÇAĞININ GEREKLERİNİ YERİNE GETİRECEĞİZ”
Tüm iletişim kanallarını kullanarak adaylara ulaşmayı hedeflediklerini belirten Aygün, “Danışmanlık noktasında alanında uzman, profesyonel bir ekiple çalışıyoruz. Daha çok görsel-işitsel öğelerin yer aldığı içerikler üretmeyi hedefliyoruz. İletişim çağının gereklerini yerine getirmek için çift yönlü iletişim modelini aktif olarak uygulamaya çalışıyoruz. Daha çok adaya dokunmak ve onların sorunlarını çözmek bizler için öncelikli hedeftir” dedi.
“ÖĞRENCİLERİN HEPSİ ÖZEL”
Yeni nesil sorularda daha çok okuduğunu anlamanın ve muhakeme etme yeteneğinin ön plana çıkacağını belirten Aygün, “Bu noktada öğrencilerimizin kitap okuma alışkanlığı önem kazanıyor. Sınavlar mutlaka önemli, ancak öğrencilerimiz için hayatta tek geçerliliği olan şey sınav değil. Birçok anlamda başarılı olabilecek genç arkadaşlarımız var. Aileler çocuklarına karşı anlayışlı ve barışık olmalı. Çocuklarını kendilerinin bir ispat aracı olarak görmemeliler. Onlar geleceğin bireyleri. Öğrencilerimizin hepsinin özel olduğunu düşünüyorum. Hayatta başarılı olacakları bir uğraş mutlaka var, bunu bulmak için çabalasınlar, mutlaka bulacaklar” şeklinde konuştu.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü ile Güz...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Türk dünyasıyla akademik bağlarını g...