Çağın en büyük sorunlarından birinin öfke kontrolsüzlüğü olduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi ve Psikiyatri Uzmanı Onur Okan Demirci, paylaşmanın bu öfkeyi azalttığını söyledi.
Yaşam koşullarının ağırlaşması, ekonomik güçlükler, ağır çalışma şartları, sosyal hayatın zayıflaması gibi nedenlerde artık insanlar kendilerine yetememeye başladı. Bu yetersizlik gün geçtikçe artıyor ve buna bağlı öfke eşiği de düşüyor ve kontrolü güçleşiyor. Sosyal bir canlı olan insanın sosyalleşme özelliği elinden alındıkça vahşi doğasına geri dönmeye başlıyor ve vahşi bir öfke ortaya çıkıyor. İnsan doğası geçmişe yani ilkelliğe doğru geriliyor. En ilkel dürtümüz olan öfkenin artması ise bunun en sağlam kanıtlarından biri.
Bu anlamda çağın en büyük sorunlarından birinin öfke kontrolsüzlüğü olduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi ve Psikiyatri Uzmanı Onur Okan Demirci, "Bir başka insanın gelip kendisine zarar verme ihtimaline karşılık öfkenin ortaya çıkması ile kişide yoğun bir uyarım sonucunda vücut kaçma veya savaşma tepkisine hazır hale getirilir. Beyin bunu norepinefrin, kortizol gibi bazı hormonlar ve nörotrasmitterler aracılığı ile gerçekleştirir. Madem bunu ortaya çıkaran organımız beyin, o halde bunun kontrolünü de beynimiz aracılığı ile sağlamaktayız. Bir başka deyişle düşünerek öfkemizi kontrol edebiliriz" dedi.
"İNSAN ÖFKESİ İLE KENDİNİ, KENDİ YETERSİZLİĞİNDEN KORUR"
Haddinden fazla öfke tepkisini kişinin kendinde hissettiği, belki de henüz farkına varamadığı yetersizlik hissini örtebilmek ve kendisini savunabilmek adına gerçekleştirdiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Demirci, "Bizi en çok öfkelendiren durumlar en çok savunmasız hissettiğimiz anlar veya bize en savunmasız yerimizden saldıran kişiler değil midir? Belki bir yalanımızın üzerini örtebilmek için, belki yeterince iyi hissetmediğimiz bir durumun üzerini kapatabilmek için, belki de yetersizliğimizi kabullenemeyip suçu bir başka yere aktarabilmek için sık sık şiddetli öfke tepkilerine başvururuz. Şu şekilde de ifade edebiliriz. İnsan kendi öfkesi ile kendini, kendi yetersizliğinden korur” diye konuştu.
"ÖFKE, CİNNETE DÖNÜŞEBİLİR"
Uygun düzeylerde öfke tepkisinin insanı hayatta tutan doğal bir tepki olduğunu fakat dozu aşıldığında ciddi zararlar verebileceğine değinen Psikiyatri Uzmanı Demirci, "Bazen bu durum öfke kontrolsüzlüğü diye adlandırılır bazen de cinnet. Belki de çağımızın en büyük sorunlarından biri olabilir öfke kontrolsüzlüğü. Buna dur diyebilmek ise sadece bizim elimizde. Dur diyebilelim ki bir gün tüm öfkelerin adı cinnet olmasın" ifadelerini kullandı.
Öfkesini kontrolü için birçok yol bulunduğunu dile getiren Psikiyatri Uzmanı Demirci, "Öfke kontrol sorunu nedenlerinin başında sosyalleşmede zayıflama geldiğine göre ilk adım olarak sosyalleşme olanaklarının artması gerekiyor. Paylaşmak acıyı azalttığı gibi öfkeyi de azaltıyor. Düzenli egzersiz ve beslenme, yoga, meditasyon gibi içsel huzuru keşfe yönelik yöntemler de öfke kontrolünde etkili olabiliyor. Bunların dışında psikolojik olarak destek almak, grup psikoterapileri, bireysel psikoterapiler gibi yöntemler öfke kontrolünü sağlamada en üst düzey yetenekler kazandırıyor" diye açıklamada bulundu.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi tarafından bu y...
Kış aylarının gelmesiyle grip aşısının koruyuculuğu tartışılmaya başlandı. ...