İstanbul’un kültür miraslarından tarihi 300 bin yıl önceye dayanan Yarımburgaz mağarası, 1800’lü yıllarda inşa edilen Vlora Han ve 520’de yapılan Aziz Polyeuktos Kilisesi’ndeki çirkin görüntü ve hasar üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekli kararların alındığını bu tarihi eserler ile ilgili çalışmaların yapıldığını ve yetkililerle paylaşıldığını açıkladı. Tahrip edilen eserleri yerinde inceleyen, Kültür Mirası Yönetimi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlknur Türkoğlu, “Vatandaşımızın tarihini bilmesi ve sahip çıkması gerekiyor” dedi.
İstanbul’un önemli tarihi eser ve kültür varlıklarından, yaklaşık 300 bin yıllık Yarımburgaz Mağarası çöplüğe dönerken, tarihi 1500 yıl öncesine dayanan Aziz Polyeuktos Kilisesi ve 1800’lü yıllarda inşa edilen Vlora Han’da da gerekli ilgi gösterilmediği için hasar oluştu. Tarihi eserlerin gelecek nesillere aktarılması için korunması gerektiğini söyleyen Kültür Mirası Yönetimi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlknur Türkoğlu, zarar gören eserleri yerinde inceleyerek, DHA’nın sorularını yanıtladı. Türkoğlu, “Burada önemli olan vatandaşın tarihini bilmesi ve sahip çıkması. Vatandaşlarımız bu yapılar benim kültür mirasım diye düşünmesi lazım” dedi.
“YARIMBURGAZ MAĞARASI ŞU AN KADERİNE TERK EDİLMİŞ DURUMDA”
Yarımburgaz Mağarası’nın tarihi ve son durumu hakkında bilgiler veren Kültür Mirası Yönetimi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlknur Türkoğlu, “Tarihi
300 bin yıl öncesine dayanan Yarımburgaz Mağarası İstanbul’da bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri. 60’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi tarafında bu mağarada kazılar yapılmış ve paleolitik (Eski Taş Çağı) dönemde insanları buraya yaşadıkları ortaya çıkmış. Ardından Neolitik (Cilalı Taş Devri) dönemde insanların yerleşim yerlerinden biri olmuş. Bizans döneminde ise Yarımburgaz mağarasının içerisinde küçük bir şapel inşa edilmiş. Fakat tarihi açıdan bu kadar değerli bir mağara şu an kaderine terk edilmiş durumda. Mağara ile ilgili zamanında projeler üretilmek istendi. Ama bu zamana kadar hiçbir proje gerçekleştirilemedi” ifadelerini kullandı.
“MAĞARA ÇÖPLERLE DOLU”
Mağara’nın tinerciler tarafından mesken tutulduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Türkoğlu, “Yarımburgaz Mağarası’nın önüne geldiğimiz zaman bir bilgilendirme panosu bile görmüyoruz. Mağara yıllar içerisinde büyük tahribatlara uğradı. Vatandaşlar tarafından bilinmediği içinde kötü amaçlarla kullanıldı. Bugün bile mağaranın önü çöplerle dolu” diye konuştu.
“YOL ÜZERİNDE BİR BİLGİLENDİRME LEVHALARI OLMALI”
Vatandaşlara çağrıda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Türkoğlu, “Bu yapının sadece definecilerin ilgisini çekmesi bizler için çok üzücü. Günümüzde artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Hepimizin elinde cep telefonları var. Vatandaşlarımız Yarımburgaz Mağarası ile ilgili yayınları cep telefonundan ulaşabilir. Ya da en azından yol üzerinde bir bilgilendirme levhaları olmalı. Böylelikle vatandaş geldiği zaman buranın alelade bir kayalık olmadığını anlayabilir. Bizlerinde yapması gerekenler var. Halk bu yapının tarihi değerini bilmeli” dedi.
“VLORA HAN TAMAMEN TABELALAR, HAVALANDIRMALAR VE KLİMALARLA KAPLI”
1800 yılların sonunda inşa edilen Vlora Han’da da durum pek de farklı olmadığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Türkoğlu, “Vlora Han dönemin ve türünün en önemli örneklerinden biri. Yapının mimarının kim olduğu tam olarak bilinmiyor. Bu han bir iş hanı olarak inşa edilmiş. 1900’lı yılların başında bu han da ünlü mimarımız mimar Kemalettin’inin de bir ofisi bulunuyor. Ama 30 yıldır bu binaya bir restorasyon çalışması yapılamadı. Bu han İstanbul’un sembolik yapılarından biri. Yapıya baktığımı zaman yapının tamamen tabelalar, havalandırmalar ve klimalarla kaplı olduğunu görüyoruz. Yapının üzerindeki kıymetli bezemeler borular tarafından kapatılmış ve bina birçok yerden delinmiş” ifadelerini kullandı.
“VLORA HAN’NIN DIŞ BEZEMELERİ ÇOK DEĞERLİ”
Vlora Han’nın restorasyon çalışmasının bilimsel kurallara göre yapılmasının büyük önem arz ettiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Türkoğlu, “Sirkeci ve Eminönü İstanbul’un kalbi diyebileceğimiz bir yer. Özellikle bu Han’nın dış bezemeleri tarihi açıdan çok değerli. Vatandaşlarımız buraya iş için bile geldiklerinde kafalarını kaldırıp bir etrafına baksın. Burada her bir bina birer mücevher gibi” dedi.
“İNSANLARIN ATEŞ YAKTIĞI VE ÇÖPLERİNİ BIRAKTIĞI MEKAN HALİNE GELDİ”
520’de inşa edilen Aziz Polieuktos Kilisesi için şunları söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Türkoğlu, “Üçüncü yerimiz olan Aziz Polieuktos Kilisesi ’de zaman içerisinde tahrip olmuş durumda. Bu yaz kilise ‘de bir temizlik çalışması yapıldı. Fakat görüyoruz ki buranın acil olarak koruma altına alınması lazım. Yine burası insanların gidip oturduğu, ateş yaktığı ve çöplerini bıraktığı mekan haline geldi. Yine vatandaşlar için buranın önüne de bir bilgilendirme panosu koyulmalı. Çünkü bu yapının önünden her gün binlerce kişi geçiyor. Ama geçerken bu yapıyla ilgili hiç kimse bir bilgi edinemiyor. Burada önemli olan vatandaş tarihini bilmesi ve sahip çıkması. Vatandaşlarımız bu yapılar benim kültür mirasım, Türkiye’nin kültür mirası deyip övünmesi gurur duyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
BAKANLIK: TARİHİ ESERLERLE İLGİLİ ÇALIŞMA YETKİLİLERE GÖNDERİLDİ
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Yarımburgaz mağarası, Vlora Han ve Aziz Polyeuktos Kilisesi ile ilgili gerekli kararların alındığı bu tarihi eserler ile ilgili çalışmaların yapıldığı ve yetkililerle paylaşıldığı” ifade edildi.
Açıklamanın devamında Vlora Han, Aziz Polieuktos Kilisesi Yarımburgaz Mağarası ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Yarımburgaz Mağarası’nda bulunduğu alan 16.07.1991 tarihli Kurul kararı ile 1.derece Arkeolojik Sit olarak tescil edilmiştir. 16.11.2017 ve 02.02.2019 tarihli kurul kararları ile gerekli güvenlik önlemlerinin ilgililerince alınmasına karar verilmiştir.10.11.2020 tarihli yazımız ile alanın mülkiyet durumu göz önüne alınarak çevre düzenleme projesi yapılması halinde mağaranın hangi kısımlarının proje kapsamına alınabileceğinin yerinde incelenmesi ve hazırlanacak koordinatlı haritanın Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne gönderilmesi istenmiştir. Alanın güvenliğinin sağlanması ve çevre düzenleme projesi yapılmasına ilişkin çalışmalar halen devam etmektedir.
İstanbul’un Fatih ilçesindeki Hobyar Mahallesi’nde bulunan özel mülkiyete ait “Vlora Han” 12.07.1995 tarihli Kurul kararı ile belirlenen “Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi Sit Alanı”nda kalmaktadır. İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 14.08.2020 tarihli yazısı ile özetle; Vlora Han’a ilişkin (bakımsız görünüm, çirkin tabela görselleri vb.) hususların tespitlerinin yapılarak ivedilikle gerekli can, mal, çevre güvenlik önlemlerinin ilgililerince alınması, yapılan iş ve işlemlere ilişkin Kurul Müdürlüğüne ivedilikle bilgi verilmesi istenmiştir.
09.07.2019 tarihli Kurul kararıyla söz konusu Aziz Polieuktos Kilisesi parkında yapılmak istenilen kazı çalışmalarının ilgili Müze Müdürlüğü denetiminde yapılmasına karar verilmiştir. Anılan karar ise gereği için İstanbul Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ve Fatih Belediye Başkanlığına gönderilmiştir. Kararın dağıtımı gereği için Fatih Belediye Başkanlığına ve mülkiyet sahipleri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğüne gönderilmiştir.”
Dijital teknolojiler ve yapay zeka alanında küresel yarışta ön sıralarda ...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), uluslararası akademik iş birliklerini ...