Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Afganistan’dan ayrılmasının Çin için fırsatları ve riskleri beraberinde getirdiğini söyleyen Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Bahlul Aliyev, “Çin’in en önemli kaygılarından biri Uygur Türklerine karşı tutumdur. Bu konu aynı zamanda Taliban yönetiminde Afganistan’ın dış siyasetini de belirleyecek olan bir meseledir” dedi.
Çin’in uzun zamandır Taliban’la görüştüğünü ve Çin’in Afganistan’da Taliban’la temaslarının hem bölgesel güvenlik hem de ekonomik nedenlere dayandığını söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bahlul Aliyev, “ABD’nin bölgeyi terk edeceği zaten belliydi. Yönetimin Taliban’a bırakılacağı da siyaset kulislerinde 2017 yılından beri sık sık temas edilen konu haline gelmişti. Çin, mekik diplomasisi uygulayarak müttefiki olan Pakistan üzerinden Taliban’la 2014 yılından irtibat kurmaktaydı. 2015 yılında Dörttaraflı Koordinasyon Grubu’na ve Moskova formatına katılan Çin aynı yıl Şincan’ın başkenti Urumçi’de Taliban’la Afgan resmilerinin müzakerelerine ev sahipliği yapmıştı. Genel olarak 2014-2018 yılları arasında defalarca gerçekleştirilen görüşmelerde Çin Taliban’la iyi ilişkiler kurmayı başarmıştı. Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinden birkaç saat sonra Çin Dışişleri Bakanlığı sekreteri resmi şekilde Çin’in Taliban’la dostane iş birliğine hazır olduğunu ve savaşlarla yıpratılmış Afganistan’ın yeniden onarılmasında yapıcı rol oynamaya hazır olduğunu bildirdi. Böylece, Çin-Afganistan ilişkileri realpolitik düzeyine taşınmış oldu” diye konuştu.
Eklenme Tarihi: : 14 Eylül 2021 Salı
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), uluslararası akademik camianın buluştu...
Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, İstanbul Gelişim Ün...