“Ar-ge faaliyetleri ve harcamalarının istihdama etkisi yok”
Ar-Ge faaliyetleri ile istihdam arasındaki ilişki ve Ar-Ge çalışmalarının istihdama katkısını konu alan bir çalışmaya imza atan Dr. Öğr. Üyesi Canan Tiftik, “Teknolojik gelişmelerin ve Ar-Ge faaliyetlerinin, beklentinin aksine genel istihdamı artırmadığı, işsizliği artırdığı görülüyor. Teknolojinin istihdamı azaltan etkilerinin istihdamı artırıcı etkilerinden daha yüksek olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
“Teknoloji Temelli Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) Faaliyetlerinin Genel İstihdam Üzerine Etkisi: Sistematik Derleme Çalışması” adlı makalesi ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Canan Tiftik, “Araştırma sonuçlarına göre; ülkelerdeki ekonomi faaliyetleri içerisinde yer alan Ar-Ge faaliyetleri ve harcamalarının istihdama etkisi yok” diye konuştu.
“TEKNOLOJİ İŞSİZLİĞİ BERABERİNDE GETİRİYOR”
Dr. Tiftik konuya ilişkin açıklamasında, “Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) ve yenilik çalışmaları kapsamında; robotik teknoloji, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamaları yaşamın ve ekonominin her alanına giriyor ve insanları bir şekilde etkiliyor. Bu gelişmeler, aynı zamanda çalışanların ve iş arayanların iş bulamama olasılığını artırıyor. Emek ve istihdam tasarrufu sağlayan teknolojik gelişmeler, işgücü ve makineleşme arasındaki rekabetin makineleşme adına avantaja yol açtığı ve benzersiz bir teknoloji kaynaklı işsizlik sorununu beraberinde getirdiği için eleştiriliyor” açıklamasında bulundu.
“KAMU SEKTÖRÜ PAYI DAHA YÜKSEK”
Avrupa Birliği (AB) ortalaması ve Türkiye’deki Ar-Ge harcamalarını 2015 yılı özelinde karşılaştıran Dr. Tiftik, “AB’nin yaklaşık yüzde 2, Türkiye’nin ise yaklaşık yüzde 0,9 oranında Ar-Ge harcaması yaptığı görülüyor. Türkiye merkezli Ar-Ge harcamalarının oranı, gelişmiş ülkelerin, Avrupa Birliği ortalaması ile gelişmiş ülkeler ve hatta eşik değer olarak kabul edilen yüzde bir oranına bile ulaşamıyor. AB ülkelerinde yapılan araştırma ve geliştirme çalışmaları yüksek oranda özel teşebbüs eliyle yapılırken, Yunanistan, Türkiye ve Polonya ve benzeri ülkelerde ise kamu sektörü payı daha yüksek düzeyde” şeklinde konuştu.
İNSANLARIN YERİNİ MAKİNE ALIYOR, İŞSİZLİK ARTIYOR
Teknolojinin ekonomik büyümeyi sağladığı, işgücüne katılımı artırdığı ve refahı yükselttiğiyle ilgili genel yargının tam olarak desteklenmediğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Canan Tiftik, “Teknolojik imkânların ve yeniliklerin kullanımı sayesinde, üretilen ürün sayısını artıyor. Üretim sonucunda ortaya çıkan ürünler nicelik ve nitelik bakımından verimli olması karşısında; teknoloji, üretim süreçlerindeki iş gücünü azaltıyor ve insanların yerini makine ve otomasyonun alması sonucunda işsizlik artıyor” dedi.
“Teknolojik Ar-Ge faaliyetlerinin artması ve kullanımına bağlı istihdam artışı ya da işsizliğin artışı, sektöre ya da iş koluna göre değişebilmektedir” diyen Dr. Tiftik sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Teknoloji yoğunluğunun yüksek olduğu bir sektör olarak bankacılık sektöründe, teknolojik bankacılık kanallarının kullanım artışı ile istihdam arasında ilişki inceleyen araştırma bulguları, istihdam edilen çalışan sayısında azalma olacağını öngörüyor. Teknoloji kadınların, ev işlerine daha az zaman harcamasını da sağlıyor ve işlerini kolaylaştırıyor. Böylece teknoloji kadınların işgücüne katılmasını ve istihdam fırsatlarını artırıyor. Bu bulgu, işgücü piyasalarının dezavantajlı gruplar için daha esnek ve şeffaf hale geldiği argümanını destekliyor.”
Eklenme Tarihi: : 28 Eylül 2021 Salı