Koronavirüsün yarattığı küresel salgın ekonomileri de derinden etkiledi. Ülkeler salgının sağlık boyutuyla ilgilenmeye devam ederken ekonomik etkileri ve dünyayı nasıl değiştireceği konusunda da uzmanlar fikir yürütüyor.
Dünyanın en büyük ekonomilerinin koronavirüsten en çok etkilenen ülkeler arasında olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Ebru Gül Yılmaz, “Amerika, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, İngiltere, Türkiye, İran ve Çin olmak üzere vaka sayısı en yüksek 9 ülke dünyadaki toplam vaka sayısının yüzde 74’ünü oluşturuyor. Söz konusu ülkelerin dünya gayrisafi yurt içi hasılası içerisindeki pay toplamı ise yüzde 56. Bir başka ifade ile dünyanın en büyük ekonomileri koronavirüsten en fazla etkilenen ülkeler arasında” dedi.
Koronavirüsün ekonomik etkilerinin küresel düzeyde olmasının son derece olağan olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ebru Gül Yılmaz, “Dünyada koronavirüs öncesinde de gerek ticaret savaşları gerekse genel talep düzeyindeki daralmaya bağlı olarak ekonomik bir yavaşlama söz konusu olduğunu biliyoruz. 2018 yılında yüzde 3,4 büyüyen küresel ticaret, 2019 yılında binde 4 oranında küçülmüştü” dedi.
ÇİN DÜNYA ÜRETİMİNİN YÜZDE 16’SINI GERÇEKLEŞTİRİYOR
2003’te SARS virüsünün neden olduğu salgın sırasında Çin’in dünya üretiminin yüzde 4’ünü gerçekleştirdiğini bugün ise bu oranın yüzde 16’ya yükselmiş olduğunu hatırlatan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Gül Yılmaz, “Tüm bu veriler koronavirüsün ekonomik etkilerinin global olarak ve yüksek düzeyde olacağının göstergeleri. Virüse karşı global düzeyde alınan önlemlerin başında, şehir ve ülke sınır geçişlerinde sınırlandırmalar, yasaklamalar, dış ticarete konu mallarda ithalat, ihracat kısıtlama ve yasakları geliyor. Virüsün ilk rastlandığı ve önlemlerin etkisiyle gerileme döneminin yaşandığı Çin ekonomisinden önemli olabileceği düşünülen bazı verileri incelemek bir öngörü oluşturma noktasında faydalı olabilir: Çin’de, 2019’un son çeyreğinde yüzde 77,5, Mart 2019’da yüzde 75,9 olan kapasite kullanım oranının Mart 2020’de yüzde 67,3’e gerilediğini, görüyoruz. 2020 yıl ortalaması 51,07 olan Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisi, Şubat 2020’de 27,50 ile son 10 yılın en düşük seviyesine geriledikten sonra Mart ayında toparlanma yaşayarak 46,7’ye ulaştı. Uzun zamandır dış ticaret fazlası veren Çin ekonomisi şubat ayında 7, 1 milyar dolar açık verdikten sonra mart ayında tekrar 19,9 milyar dolar fazla verdi. Şubat ayında 292,4 milyar dolar olan ihracat rakamı mart ayında 185,1 milyar dolara 299,5 milyar dolar olan ithalat rakamı ise 165,2 milyar dolara geriledi. Bu şubat ayından mart ayına toplam dış ticaret hacminde yüzde 69 oranında bir daralmaya tekabül etmekte. Söz konusu daralmanın sebebinin, mart ayında virüsün dünya geneline yayılması ile artırılan dış ticaret kısıtları kaynaklı olması yüksek olasılıktadır. Zira 2018 yılı verileri ile Çin dünya dış ticaretini yüzde 10 ile domine eden bir ülke. Dünyanın fabrikası olarak adlandırılan ve toplam içerisindeki hacmi bu denli yüksek bir ülkenin global düzene etkisi de haliyle yüksek olmaktadır” ifadelerini kullandı.
TURİZM GELİRLERİNİ DE ETKİLEYECEK
Yılmaz havacılık sektörüne de değinerek: “Öte yandan virüsün turizm gelirleri üzerine olası negatif etkisinin de yadsınamaz boyutlarda olacağı mevcut veriler göz önüne alındığında rahatlıkla ifade edilebilir. Verilere göre 2020 ocak ayından, koronavirüsün dünya genelinde yaygınlaşma süreci olan mart ayı başına, günlük uçuş adetlerinin 190 binler seviyesinden 58 binler düzeyine düştüğünü görüyoruz” dedi.
COVID-19’dan sonra, küresel ekonominin en azından belirli bir dönem için eski dinamiklerine dönemeyeceğini ifade eden Yılmaz, “Bununla birlikte, ekonomide negatif dışsallıklar olarak tanımlanan kavrama dâhil olan, üretimin üçüncü kişilere yarattığı zararlardan çevre kirliliği, küresel ısınma gibi hususlara olan pozitif etkisinden de bahsetmekte fayda var. İklim ve Politika web sitesi; CarbonBrief’in öncül hesaplamalarına göre, Çin’de kömür tüketimindeki düşüşe bağlı olarak şubat ayı başından mart ayı ortalarına kadar karbondioksit emisyonlarında yüzde 18 düzeyinde azalış söz konusu olmuştur. Bu azalış 250 milyon metrik ton karbon kirliliğinde azalma anlamına geliyor ki bu İngiltere’nin yıllık karbon emisyonunun yarısına tekabül etmekte. Bununla birlikte, Avrupa Birliği'nde, geçen hafta yayınlanan ön tahminlere göre, azalan talep ve buna bağlı azalan üretim sonucu, Avrupa Birliği’nin kümülatif 2020 emisyon hedefinin yaklaşık yüzde 9'unu temsil eden bir rakam olan karbon emisyonunda yaklaşık 400 milyon mt düşmesine neden olabilir” dedi.
Yılmaz konuşmasını şöyle sonlandırdı: “KPMG’nin yaptığı araştırmaya göre, 3 ay ile 12 ay arasında sürebilecek olan koronavirüsün etkisinin ekonomik globalleşme üzerinde yavaşlatıcı etkisinin olacağı muhakkak, lakin insanlığın virüsün yarattığı bu es sürecinde edinmesini umduğumuz derslerle birlikte, doğayı kollayarak ve kaynakları daha adil dağıtacak şekilde, tüm ülkelerin birlikte üretmeye ve tüketmeye devam etmesi de umut edilen bir diğer opsiyon."
Dijital teknolojiler ve yapay zeka alanında küresel yarışta ön sıralarda ...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), uluslararası akademik iş birliklerini ...