781 bin aday üniversiteli oldu: 1 yıl daha beklemeden kayıt yaptırılmalı
Yaklaşık 2,5 milyon üniversite adayının ter döktüğü YKS tercih sonuçları açıklandı. Yükseköğretim Kurulu 2020 Yılı YKS Yerleştirme Sonuçları Raporu'na göre üniversitelerin doluluk oranında artış yaşandı. Kayıt hakkı kazanan öğrencilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Nail Öztaş, “Yerleşen öğrencilerin yıl kaybetmesine gerek yok. Bugün üniversiteler gönlü başka alanlarda kalan adaylara yan dal, çift ana dal, seçmeli ders havuzları gibi çeşitli imkânlar sunuyor” dedi.
2020 YKS maratonu tercih sonuçlarının da açıklamasıyla son buldu. Adayların heyecanla beklediği sonuçların açıklanmasının ardından şimdiki heyecan yaklaşan kayıt tarihleri için başladı. Sınavın koronavirüs etkisi altında geçmesine rağmen, geçen yıla kıyasla boş kontenjanlardaki azalma ve üniversitelerin doluluk oranı eğitimciler tarafından büyük başarı olarak yorumlandı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektör Yardımcısı aynı zamanda da Siyaset Bilimi ve Kamu Profesörü Prof. Dr. Nail Öztaş, Yükseköğretim Kurulu 2020 Yılı YKS Yerleştirme Sonuçları Raporu’nu değerlendirerek, üniversiteye kayıt yaptıracak adaylara tavsiyelerde bulundu. Prof. Dr. Öztaş, “Yerleşen öğrencilerin yıl kaybetmesine gerek yok. Bugün üniversiteler gönlü başka alanlarda kalan adaylara yan dal, çift ana dal, seçmeli ders havuzları gibi çeşitli imkânlar sunuyorlar. Adayların farklı alanlardan beslenerek kendilerini yetiştirmeleri çok kolaylaştı. Devlet üniversitelerinin doluluk oranı geçen yıl yüzde 93,9’ken bu yıl 95,7 oranında doluluğa sahip. Vakıf üniversiteleri de yüzde 84,1’ken yüzde 85,7’ye yükseldi. 2020 yılında 57 bin boş kontenjan varken doluluk oranı yüzde 93,19 oldu” ifadelerini kullandı.
YÖK’ÜN ÇALIŞMALARI SONUÇ GÖSTERDİ
Tercihlerde arz ve talep probleminin sık yaşandığını ancak YÖK’ün yaptığı çalışmaların sonuç gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Nail Öztaş, “Üniversitelerdeki kontenjan geçen sene 824 binken, bu yıl 838 bin oldu. Geçtiğimiz yıllarda boş kontenjan problemi yaşayabiliyorduk. Dolayısıyla YÖK bu sorunları çözmek için adımlar attı. Geçen yıllarda yeni kurulan devlet ve vakıf üniversitelerinde kontenjan arttırıldı ve son birkaç yıldır dolmayan programların kontenjanlarında kısıtlamalara gidildi. Böylece kontenjanlar; talep olan, ilgi olan, piyasada karşılığı olan bölüm programlarına doğru aktarımı sağlandı. Rakamlar bunun isabetli olduğunu gösteriyor. Doluluk oranlarında büyük başarı var. Boş kontenjan azaldı ve doluluk oranı yaklaşık yüzde 95 oldu” dedi.
781 BİN ADAY ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİ
Tercih yapmaya hak kazanan öğrenci sayısını bu yıl 1 milyon 745 bin olduğunu ancak 781 bin adayın üniversiteye yerleştiğini belirten Öztaş, “1 milyon 150 bin öğrenci tercih yaptı. Hakkı olduğu halde tercih yapmayan öğrenci sayısı var ve buna rağmen doluluk oranı yaklaşık yüzde 95 oldu. Tercih yapan adaydan 781 bini yerleşti bu rakam geçen yıl 753 bindi. Geçen yıla göre yerleşen aday sayısında 30 bin kişilik bir artış var ve bu hiç küçümsenmeyecek bir artış” diye konuştu.
YENİ KUŞAĞIN TERCİHLERİ FARKLI
Adayların beklentisi doğrultusunda programlar ve kontenjanların sunulmasının tercihleri de şekillendirdiğini ifade eden Prof. Dr. Öztaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir önceki kuşakla şimdiki kuşağın yaptığı tercihler arasında önemli farklar var. Bir önceki kuşak inşaat mühendisliği, işletme ve kamu yönetimi gibi bölümler isterdi ancak şimdiki kuşak daha çok yeni medya, mekatronik mühendisliği, yönetim bilişim sistemleri, psikoloji gibi bölümleri istiyor. Bu bölümler eskiye oranla gençler arasında daha çok rağbet görüyor” dedi.
1 SENE KAYBETMEYE GEREK YOK
Kayıt hakkı kazanan 781 bin öğrencinin yüzde kaçının kayıt yaptıracağının da çok önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Öztaş, “Adaylar aile baskısıyla, başka nedenlerden etkilenerek tercih yapıyor ama kayıt zamanı geldiğinde bunu sonuçlandırmıyor. Bence yerleşen öğrencilerin yıl kaybetmesine gerek yok. Bugün üniversiteler gönlü başka alanlarda kalan adaylara yan dal, çift ana dal, seçmeli ders havuzları gibi çeşitli imkanlar sunuyorlar. Adayların farklı alanlardan beslenerek kendilerini yetiştirmeleri çok kolaylaştı. Asıl püf nokta; kayıt olduktan sonra akademik uyumsuzluktan ya da sosyal uyumsuzluktan dolayı adaylar üniversiteyi bırakabiliyorlar” diye konuştu.
100 BİNLİK BOŞ KONTENJAN OLABİLİR
Prof. Dr. Öztaş, kayıt yaptırmayan birçok öğrencinin olacağını belirterek, “57 bin boş kalan kontenjan var ve belki 100 bin kişiye kadar yeniden kontenjan hakkı tanınabilir. Geçen yıl tıp fakültelerinde bile az da olsa kayıt yaptırmayan adaylar çıktı. Boş kalan kontenjanlardan ortaya çıkan rakam kadar da ek yerleştirme yapılacak. Kayıt yaptırmama kararı alanlar, ek yerleştirme şansını da deneyebilirler” dedi.
ÖĞRENCİLER ÜNİVERSİTELERİ TERK EDEBİLİYOR
Üniversitelere kayıt yaptırdıktan sonra da üniversiteleri terk eden öğrencinin olduğunu ve bunun geçen yıl yaklaşık 400 bini bulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Öztaş, şu tavsiyelerde bulundu:
“Kayıt olduktan sonra akademik uyumsuzluktan ya da sosyal uyumsuzluktan dolayı adaylar üniversiteyi bırakabiliyorlar.
Akademik uyumsuzluk, seçtiği alanı sevmediği anlamına geliyor. Bunun için akademik danışmanlardan azami süreçte yararlanılmalı ve oryantasyon programlarını kaçırmamalılar. Sosyal uyumsuzlukta ise, yeni bir okula, yeni bir kente, yeni bir yurda giden insan o ortama uyum sağlayamayabiliyor. Arkadaş ve ailesini özleyebiliyor, kendi ayakları üzerinde durma becerisine sahip olamayabiliyor. Sosyal ve kültürel uyumsuzluk sebebiyle üniversiteler terk edilebiliyor. Burada da üniversitelerin sunduğu olanaklardan yararlanılmalı. Psikolojik danışmanlık, kariyer yönlendirme birimlerine başvurulmalı.”
Eklenme Tarihi: : 26 Ağustos 2020 Çarşamba