Kişiler trafikte şiddete başvurarak ‘ben varım’ diyor
Kural tanımayan, alkollü araç kullanan, kırmızı ışıkta durmayan, makas atan ve aşırı hız yapan sürücüler trafikte kazalara davetiye çıkarıyor. Kazaların yanı sıra tarikte sık sık yaşanan ve cinayetle sonuçlanan kavgalara yönelik de konuşan Psikolog Arzu Somay, “Ailede anne ve baba sorunları şiddete başvurarak çözüyorsa çocuklar da büyüyünce iş ve özel hayatında, trafikte sorunları şiddet içerikli çözmeye çalışıyor. Çünkü başka sorun çözme yöntemi bilmiyor. Ayrıca, kişiler trafikte şiddete başvurarak ‘ben varım’ diyor” yorumunda bulundu.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı 2020 Temmuz ayı dönemine dair kaza bilançosu raporuna göre, bir ay boyunca ülke genelinde 35 bin 212 kaza meydana geldi. 26 bin 684 kişi yaralanırken 265 kişi hayatını kaybetti. Yılın ilk 7 ayında ise 195 bin 765 trafik kazasında 121 bin 199 kişi yaralanırken bin 143 kişi hayatını kaybetti.
Kazalardan 81 bin 898'sine sürücü kurusu, 6 bin 716 kazaya yaya, 2 bin 448 kazaya araç, 442 kazaya yol, bin 319 kazaya ise yolcu kusuru sebep oldu. Yılın ilk 7 ayındaki kazalardan 2 bin 104'ü kırmızı ışıkta durmayan sürücüler yüzünden gerçekleşirken, taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere giren bin 988 sürücü de kazaya davetiye çıkardı. Alkol alıp direksiyon başına geçen bin 85 kural tanımaz sürücü, yaralamalı ve ölümlü kazalara karıştı. Aşırı hızla araç kullanan 862 sürücü de kazalara neden oldu.
“TRAFİKTE SORUNU ŞİDDETLE ÇÖZME İSTEĞİ AİLEDEN GELİYOR”
Açıklanan rapora ilişkin açıklamalar yaparak ailelere tavsiyede bulunan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikolog Arzu Somay, “Kentleşmenin ve teknolojinin bu denli gelişmesi insan psikolojisini etkiledi. İstanbul’da trafiğe çıkan insan sayısı çok fazla, vatandaşlar gürültüden, araç kalabalığından etkileniyor. Hızlı bir şekilde gitmek istedikleri yere yetişmenin konforunu yaşamak istiyorlar. Böyle olunca insanlar şiddete, hata yapmaya daha çok meyilli oluyor. Ailede anne ve baba sorunları şiddete başvurarak çözüyorsa çocuklar da büyüyünce trafiğe çıkınca sorunları şiddet içerikli çözmeye çalışıyor. Çünkü başka türlü sorun çözme yöntemi bilmiyor” diye konuştu.
“EHLİYET SINAVINDA PSİKOLOJİK TEST YOK”
Somay, “Ehliyet sınavına kişi becerisiyle giriyor ama psikolojik teste tabi tutulmuyor. Kişi şizofren, alkol ve madde bağımlısı olabilir. Belki kaygı bozukluğu olduğu için trafikte yoğun tepki üretiyor. Kişi sağlıklı olabilir ama aile ve iş hayatında ‘ben varım’ demeyi yaşayamamıştır. Böyle olunca trafikte ‘ben varım’ demenin bir yolu, kontrolü eline almak için trafiği kullanabilir” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARA YAŞAM HAKKI İHLAL ETMEMEYİ ÖĞRETİN”
“Aileler çocuklarının hem özgür bireyler olmalarını sağlasın hem de başkalarının sınırlarının başladığı yerde kendi sınırlarının bittiğini anlatsın” diyen Somay, “O zaman çocuklar büyüdüğü zaman başkalarının yaşam haklarını ihlal etmemeyi öğrenir. Küçükken başkalarına saygı duymayı öğrenirse çocuk, yetişkin olunca toplumun kurallarına da uymuş olur” dedi.
Kişinin şiddete başvurarak dikkat çekmek istediğini söyleyen Arzu Somay, “Aile içerisinde sorunları çözmek için şiddet kullanılıyorsa anne de çocuklarıyla yaşadığı bir problemi şiddet göstererek çözüyorsa, çocuk da şiddeti sorun çözme biçimi olarak öğreniyor. İşte burada sorun başlıyor, bu sorunu da hayatının her alanına yansıtıyor. Amaçlarımıza ulaşamadığımız zaman öfkelenip, saldırganlaşıyoruz. Görülmek istediğimiz zaman şiddete başvuruyoruz, dikkat çekmeye çalışıyoruz. Anne ve babalar çocuklarına birey olmayı, var olmayı saygı ve sevgi üzerinden kurmalılar ki çocuk ‘ben de varım’ demenin şiddet içerikli yolunu bulmaya ihtiyaç duymasın. Evet o da var ama saygılı, sevgi dolu, kurallara uyarak var olmayı seçmek onun elinde” diye konuştu.
Eklenme Tarihi: : 28 Ağustos 2020 Cuma