Türkiye’de tarımsal üretimde drone kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Droneların tarım sektöründe önemli bir teknolojik gelişme olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hacer Handan Demir, “Droneların en önemli avantajı kuşkusuz ki sulama yönetimidir. Dronelar, toprak nemini ve bitki su gereksinimlerini ölçerek sulama süreçlerini optimize etmeye yardımcı olabiliyor. Bu, günümüzün büyük önem arz eden konusu olan su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını ve sulama maliyetlerinin azalmasını sağlıyor” dedi.
Birçok alanda kullanılmaya başlanan dronelar yani İnsansız Hava Araçları (İHA), tarımsal üretimde giderek yaygınlaşıyor. Droneların, tarım sektörünü daha verimli hâle getirmenin yanı sıra, doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmek için de önemli bir yol olduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Lojistik Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hacer Handan Demir, “Tarımsal üretimde drone kullanımı çiftçilere sağladığı verilerle karar alma süreçlerini geliştirmelerinde büyük bir öneme sahip. Ancak, drone kullanımının yerel yasal düzenlemelere ve güvenlik kurallarına uygun olması gereklidir. En önemlisi de, bu teknolojiyi etkili ve verimli bir şekilde kullanabilmek için eğitimli personele ihtiyaç var.” diye konuştu.
“Hem zamandan tasarrufa hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor”
Tarımsal üretimde drone kullanımı; modern tarımın verimliliğini artırmak, kaynakları ve iş süreçlerini optimize etmek ve tarım işlemlerini daha etkili hâle getirmek için giderek daha fazla benimsenen bir teknoloji hâline geldi. Drone teknolojisinin, tarım alanlarının izlenmesi ve yönetilmesinde; sulama, zirai ilaçlama gibi alanlarda hem zamandan tasarrufa hem de sürdürülebilirliğe katkı sağladığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hacer Handan Demir, “Dronelar, tarım alanlarını yüksek çözünürlüklü kameralar ve sensörlerle tarayarak bitki sağlığını izleyebiliyor. Toplanan verilerle bitkilerin büyüme durumu, hastalıklar, zararlı organizmalar veya sulama gereksinimleri ile ilgili tespitler çok daha hızlı yapılabiliyor. Tarım alanlarının haritaları oluşturulup, bu haritalardaki; arazinin eğimi, su akış yolları ve toprak türleri gibi önemli hususlar hakkında bilgi alınarak toprak verimliliği, bitki yoğunluğu ve sulama gereksinimleri analiz ediliyor. Droneların en önemli avantajı kuşkusuz ki sulama yönetimidir. Dronelar, toprak nemini ve bitki su gereksinimlerini ölçerek sulama süreçlerini optimize etmeye yardımcı olabiliyor. Bu, günümüzün büyük önem arz eden konusu olan su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını ve sulama maliyetlerinin azalmasını sağlar.” dedi.
“Kimyasal müdahaleler ile doğrudan temas edilmemesini sağlıyor”
Geleneksel ilaçlama yöntemlerinin içinde birçok risk bulunuyor. Drone kullanarak ilaçlamanın faydalarına değinen Demir, “Zararlı böceklerin veya bitkilerin hastalıklarının tespit edilmesinde ve izlenmesinde drone kullanımı birçok avantaj sağlıyor. Drone kullanımı kimyasal zirai ilaçlar ile doğrudan temas edilmemesini sağlamakla birlikte ilaçlamanın daha az miktarda, daha hızlı ve hassas bir şekilde yapılmasına da yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra, bitkileri ihtiyaçlarına göre gübrelemek için de dronlar kullanılabiliyor. Bu sayede gübre miktarı optimize edilmiş olup, maliyetler ve çevresel etkiler azalıyor.” şeklinde ifade etti.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü, dördüncü sınıf öğrencileri iç...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) tarafından geliştirilen insansız zirai ...