YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından tüm gözler tercih dönemine çevrildi. Adayların geleceklerini şekillendirecekleri bu süreci iyi değerlendirmeleri gerektiği konusunda uyaran Klinik Psikolog Ünal Erdem Elli, tercihlerde önceliğin meslek seçimi olduğunu belirtti.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından gerçekleştirilen YKS sonuçları açıklandı. Sonuçların açıklanmasıyla birlikte aday öğrenciler, geleceklerini belirleyecek bir yola girdi. Tercih maratonuna giren üniversite adaylarının bu süreci iyi değerlendirmeleri noktasında tavsiyeler veren İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi Koordinatörü, Klinik Psikolog Ünal Erdem Elli, “Tercih yaparken iki unsura dikkat edilmeli. Birinci unsur tercihin teknik kısmı. Yani tercih listesini adayın sıralamasına uygun yapması. Diğer unsur ise tercihin adaya uygunluğunun olmasıdır. Ayrıca tercih yapmadan önce rehber öğretmenlerden ve gitmeyi düşündükleri üniversitelerdeki kariyer geliştirme merkezlerindeki danışmanlardan, istedikleri meslekler ile ilgili bilgi almalarında fayda var” dedi.
“MESLEK BİR İNSANIN KİMLİĞİNİN EN ÖNEMLİ UNSURLARINDAN BİRİ”
Tercih sürecinde en önemli unsurun adayların kendilerine uygun mesleği seçmeleri olduğunu kaydeden Ünal Erdem Elli, “Öğrenciler için en önemli ikilemlerden biri tercihlerinde meslek seçimine mi, yoksa okul seçimine mi öncelik vermeleri gerektiği konusudur. Önceliğin her zaman yapmak istedikleri meslek olması gerektiğini düşünüyorum. Meslek bir insanın kimliğinin en önemli unsurlarından biri. 17-18 yaşlarındaki gençler bir meslek tercihi yapmak durumunda kalıyorlar. Bununla ilgili düşünme sürecine ihtiyaçları var. Öğrenciler, hedefledikleri meslek dallarında çalışan kimselerden birtakım bilgiler alabilirler. Bunu sağlayabildikleri takdirde kendilerine en uygun meslekleri seçebilirler” diye konuştu.
TERCİHİN BAŞARI SIRALAMASINA GÖRE YAPILMASI GEREK
Tercihin, başarı sıralamasına göre yapılması gerektiğini belirten Elli, “Bu bir sıralama sınavı ve tercih yaparken önceliği sınav puanından ziyade sıralamaya vermeleri gerekiyor. Daha önceki yıllarda yapılmış tercihlere bakarak, daha düşük sıralamayla aday kabul etmiş üniversiteleri başa koymak üzere bir tercih sıralaması yapmaları gerekiyor. Sıralamayı kendi başarı sıralamalarına uygun aralıkta yaparlarsa açıkta kalmayacaklardır. Listelerini bir tercih danışmanı ile hazırlamalarında fayda var” şeklinde konuştu.
“ADAY, OKUL İLE HEDEFLERİNİN UYUMUNA BAKSIN”
Okul seçiminde adayların dikkat etmeleri gereken noktalara değinen İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi Koordinatörü Klinik Psikolog Ünal Erdem Elli, “Eğer ki adayın yurt dışı gibi hedefi varsa tercih edeceği üniversitenin uluslararası projelerinin olup olmadığına bakmalı. Bir üniversite uluslararasılaşma ile uluslararası kuruluşlarla birtakım iş birlikleri yapıyorsa onlar tarafından değerlendirilmeyi tercih etmiş olur. Uluslararasılaşma projesi olan bir üniversitenin sahip olması gereken birtakım nitelikler de var. Bunların başında saygın akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmek geliyor. Bu, üniversitenin uluslararasılaşmasının tescillenmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda da diplomanın geçerliliği, yurt dışında çalışmak ve yüksek lisans eğitimi için büyük katkı sağlıyor. Gelecekte mesleğini yapmak isteyen öğrenceler ise uygulama alanında çalışan hocaların öz geçmişlerine, yaptıkları çalışmalara baksınlar. Aynı zamanda öğrencilik sürecinde aktif bir şeklide onlarla etkileşim halinde olmaları gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
“EĞİTİM KALİTESİNE GÜVENEN ÜNİVERSİTELER BÖLÜMLERİNİ AKREDİTE EDİYOR”
Akreditasyonun, öğrencinin alacağı eğitimden emin olmasını sağladığını kaydeden Elli, “Akreditasyon kuruluşları üniversiteleri belirli parametreler açısından denetliyor. Eğitimle ilgili parametrelerin dünya standartlarında olması ve bu konuda iddialı olduklarını düşündükleri için akredite kuruluşlarını kendilerini denetlemeleri üzere davet ediyor. Bir üniversitenin akredite olması öncelikle verdiği eğitimin kalitesine güveniyor olduğu anlamına geliyor. Ayrıca öğrenci sonradan ne yapacağını düşünmekten öte okulundan alacağı eğitimden emin olabilmeli. Uluslararası saygın kuruluşlar tarafından akredite edilmek aslında öğrenciye bunu garanti ediyor. Bunun yanı sıra uluslararası çalışma ya da eğitim alma gibi planı olan öğrenciler için bu akredite belgeleri yurt dışından kabul almalarını kolaylaştıran bir unsurdur. Nitekim İstanbul Gelişim Üniversitesi de son yıllarda iki temel alana yöneldi. Bunlardan ilki uluslararasılaşmak diğeri ise araştırma üniversitesi olmak. Üniversitemizin 65 bölümü uluslararası akreditasyona sahip” dedi.
“KENDİ SEÇİMİNİ YAPMAYAN BİREYİN KARİYERİNDE BAŞARILI OLMASI BEKLENEMEZ”
Ebeveynlerin tercih döneminde çocuklarının seçimine saygı duymaları ve onları zorlamamaları gerektiği konusunda uyaran Elli, “Birçok durumda ebeveynlerin kendi hayallerini çocukları üzerinden gerçekleştirmeye çalıştıklarını, kendi yapamadıklarını çocuklarının yapması yönünde onları yönlendirmek hatta zorlamak gibi bir eğilim içerisinde olduklarını biliyoruz. Bir ebeveyn çocuğunu kendi mesleğini yapmak yönünde yönlendiriyorsa, bu çocuğun kendi seçimini yapmadığı anlamına gelir. Kendi seçimini yapmayan bireyin kariyerinde başarılı olması beklenemez. Aynı zamanda bu durumun psikolojik sonuçları da olur. Çünkü bu tamamlanmamış, engellenmiş bir kimliği bize işaret ediyor. Dolayısıyla ebeveynlerin çocuklarının artık yetişkin olduğunu, kendi hayat planlarını kendilerinin yapması gerektiğinin farkına varmaları gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Dijital teknolojiler ve yapay zeka alanında küresel yarışta ön sıralarda ...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), uluslararası akademik iş birliklerini ...