Yeni kurulan aile şirketi girişimlerinin %85’inin ilk 5 yılda yok olduğuna değinen İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Öcal, aile şirketlerinin kısa ömürlü olmasında en sık görülen sebebin yeni neslin bir plan çerçevesinde yetiştirilmemesi olduğunu belirtti.
Serbest ekonomi üzerinde büyük roller üstlenen aile şirketleri, dünya çapında çalışan nüfusun %75’ini istihdam ediyor. Yapılan araştırmalar ülkemizdeki işletmelerin de %95’inin aile şirketlerine bağlı olduğunu ortaya koymakta. Peki ama aile şirketlerinin gelecek nesillere aktarılmasında esas yaşadığı sorunlar neler?
Yeni kurulan aile şirketi girişimlerinin %85’inin ilk 5 yılda yok olduğuna değinen İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Öcal, ‘’Tüm dünyadaki politika yapıcılar, küresel kriz neticesinde oluşan yüksek işsizlikle baş etmek istiyorlarsa aile şirketlerine önemle yaklaşmalarında ve aile şirketlerinin yatırım yapmalarını kolaylaştıracak teşvikleri uygulamaya koymalarında ciddi yararlar vardır.’’ dedi.
AİLE ŞİRKETLERİNİN BAŞARISIZLIĞININ ALTINDA BU NEDEN YATIYOR
Aile ismini ve itibarını koruma isteği daha kaliteli ürün ve servise dönüşürken bu durum yatırım getirilerine de olumlu katkıda bulunuyor. Hem şirket yönetiminin hem de şirket sahibinin aynı kişiye bağlı olmasının birçok avantaj sağladığına ancak sonraki nesillere aktarılırken sorunlar yaşandığına değinen Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Öcal, ‘’Bir şirketin başarısız olmasında yüzlerce sebep bulunabilir; ancak aile şirketlerinin başarısız ve kısa ömürlü olmasında en sık görülen sebep yeni neslin bir plan çerçevesinde yetiştirilmemesi ve yönetimin zamanında yeni kuşağa devredilememesidir. Eğer aile şirketinin amacı uzun yıllar yaşamak ise yeni kuşağın yönetici gelişim süreci planlanmalı ve uygulamaya konmalıdır.’’ dedi.
‘’AİLE DIŞINDAN PROFESYONEL YÖNETİCİLER İSTİHDAM ETMELİLER’’
Aile şirketlerinin uzun soluklu bir başarı yakalayabilmeleri için bir diğer önemli konu ise başarısız ve işini yapamayan aile üyesi yöneticileri ve çalışanları. Şirkete katma değere yaratabilecek, aile dışından olan yetenekli profesyonel yöneticileri istihdam etmeleri gerektiğine vurgu yapan Öcal, aynı zamanda bu yöneticilerin işletmeye katılımının sağlanmasının ve şirketten ayrılmasını engelleyecek teşvik edici yöntemlerin uygulamaya konmasının da kurumsallaşma açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.
İstanbul Gelişim Üniversitesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü ve Güz...
Avrupa Birliği’nin desteklediği Gençlerin Örgütsel Liderliği (Youth Organiz...