“Fransa Senatosu’nun kararı uluslararası ilişkilerde ahlaksızlığın yeni boyutu"
Fransa Senatosu’nun hükümete Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını tanımayı öneren kararı kabul etmesi tartışmalara neden oldu. İstanbul Gelişim Üniversitesinden Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Bahlul Aliyev “Fransa Senatosu’nun bu kararı uluslararası ilişkiler tarihinde ahlaksızlığın yeni bir safhasına geçişi temsil ediyor” diye konuştu.
“DAĞLIK KARABAĞ İHTİLAFLI BÖLGE DEĞİL”
Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığının tartışma konusu olmadığını dile getiren Dr. Aliyev “Dağlık Karabağ’ın statüsü hiçbir zaman Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü dışında değerlendirilmedi. BM Güvenlik Konseyi’nin 822, 853, 874, 884 sayılı kararları da Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan Cumhuriyeti’nin uluslararası kabul edilen sınırları içerisinde tanındığının en önemli göstergesidir. Dolayısıyla Dağlık Karabağ herhangi bir ihtilaflı bölge değil, tam tersi, yaklaşık 30 yıldır işgal altında olan ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin 44 günlük Vatan Savaşı ile tekrar işgalden kurtarılan Azerbaycan toprağıdır. Bu zamana kadar sık sık dile getirilen ve tek alternatif olan statüko artık kaldırılmıştır. Azerbaycan Ordusu tek başına BMGK kararlarını uyguladı. O yüzden herhangi bir bağımsızlık, tartışılması bile kabullenemez konudur” diye konuştu.
“FRANSA SAVAŞ SUÇUNU PERDELEMEYE ÇALIŞIYOR”
Fransa Senatosu’nun aldığı kararın hiçbir bağlayıcılığı olmadığına vurgu yapan Dr. Aliyev “Fransa Senatosunun aldığı bu kararın arkasında 4 önemli etken yatmaktadır. Öncelikle, Fransa her geçen gün daha da sarsılan prestijini bu şekilde onarmaya çalışıyor. Azerbaycan kendi toprak bütünlüğü temin ettikten sonra kendisini hala bölgede önemli bir aktör olarak göstermek için Azerbaycan’a yeni bir baskı mekanizması geliştirmek de işin başka bir boyutu. Ayrıca, Fransa’da önemli siyasetçileri, devlet adamlarını finanse eden ve böylece onlara baskı yapabilen güçlü bir ermeni lobisi faaliyet göstermektedir. Bu kararla onların da gönlünü tatmin etme isteği ana etkenlerden biridir. Sonuncu ve en önemli etken, Vatan Savaşı’nda Fransa’nın Azerbaycan’a karşı işlediği savaş suçunu perdelemek ve Azerbaycan tarafının ilerde bu konuyla ilgili herhangi bir iddia ileri sürmesinin önlemek amacı gütmekteydi. Çünkü çok sayıda Fransa vatandaşının gönüllü olarak ve devlet desteğiyle Karabağ’da Ermenistan saflarında savaşmaya geldikleri artık sır değil” dedi.
“YOZLAŞMIŞ DEVLETİN DİPLOMATİK TÜKENMİŞLİĞİ”
Bahsi geçen kararın bağlayıcı bir belge olmadığını söyleyen Dr. Aliyev “Senato’nun bu kararı Fransa hükümetine bir öneri niteliğinde olup herhangi bir bağlayıcılığı ve yaptırım gücü yoktur. Utanç verici bir spekülasyondan başka bir şey değildir. Bununla Fransa hem artık bir devlet olarak ne kadar yozlaştığını göstermekte, hem de diplomatik tükenmişliğin acı resmini çizmektedir. Fransa Dışişleri Bakanlığına bağlı Devlet Sekreteri Jean-Baptiste Lemoyne kararın absürtlüğüne işaret ederek ‘Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını tanımak abesle iştigal olup hiç kimseye fayda sağlamayacağı gibi Fransa’nın da politikasına aykırıdır’ gibi değerlendirmeyle bunun hukukla da uyuşmazlığını belirtti” diye konuştu.
“AHLAKSIZLIĞIN YENİ BOYUTU”
Azerbaycan’ın kabul edilen karara tepkisine ilişkin değerlendirme yapan Dr. Aliyev “Azerbaycan için bu karar, Cumhurbaşkanı yardımcısı Hikmet Hajiyev’in de belirttiği gibi kağıt parçasından başka bir şey değildir. Her ne kadar hiçbir bağlayıcılığı ve geçerliliği olmasa da Senato düzeyinde bu konunun tartışılması bile hadsizliğin boyutunu göstermekle birlikte Fransa siyasetinde ahlaksızlığın yeni bir safhasına geçişi de temsil ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Eklenme Tarihi: : 27 Kasım 2020 Cuma