Asrın felaketi olarak anılan 6 Şubat 2023 depreminin ardından temiz ve yeterli gıdaya ulaşımın önemi gündeme geldi. İstanbul Gelişim Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Negin Azarabadi danışmanlığında Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğrencilerinden Halis Şimşeker ve Alp Deliyusuf, yaşanan sorunlara istinaden 'Yerli Afet Gıda Üretimi' projesini geliştirdi.
“Afet durumunda beslenme ihtiyacının aksamadan sağlanabilmesi oluşabilecek can kayıplarının önüne geçilebilir”
Afetlerin her ne sebeple olursa olsun psikolojik, fiziksel ve ekonomik yönden insanlar üzerinde oldukça olumsuz etkileri bulunduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Negin Azarabadi, “Afet gibi olağanüstü durumlarda beslenme ihtiyacının aksamadan sağlanabilmesi oluşabilecek can kayıplarının daha da artmasının önüne geçilebileceği gibi, insanların ruhsal açıdan kendilerini daha iyi hissetmelerine de destek oluyor. Ülkemizde yakın zamanda gerçekleşen büyük deprem felaketinde de görüldüğü üzere, acil olarak özellikle ilk 10-15 gün önceden hazır edilmiş kompakt bar şeklinde günlük kalori ihtiyacını karşılayacak kaliteli afet gıdasına ihtiyaç duyuluyor.” ifadelerini kullandı.
“Yerli üretim afet gıdaları hem ekonomik hem de kültürel açıdan büyük avantajlar sağlıyor”
Bu alanda daha çok yurt dışı menşeili ürünlerin dışında kendi üretimimiz olan afet gıdası olarak kullanılabilecek ürünlerin eksikliği yaşandığını dile getiren Negin Azarabadi, “Maliyet açısından daha uygun olacak ve kendi damak zevkimize uygun afet gıdası üretiminin önemine istinaden 'Yerli Afet Gıda Üretimi' adlı proje geliştirdik. Besin ve kalori miktarı günlük ihtiyacı karşılayacak şekilde yerli ürünler kullanılarak farklı formülasyonlarda barlar tasarlandı ve duyusal analiz testleri tamamlandı. Projede geliştirilen bu barlar, afet anlarında insanların temel beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılacak. Yerli üretim afet gıdalarının hem ekonomik hem de kültürel açıdan büyük avantajlar sağladığı bu proje ile bir kez daha ortaya konuluyor.” dedi.
“6 Şubat depreminde yaşanan ihtiyaçtan yola çıkarak bu projeyi geliştirdik”
6 Şubat 2023 depreminin ardından yardımların koordinasyonunda yetersizlik, lojistik zorluklar, yetersiz stoklar, uygun depolama ve dağıtım sorunları, beslenme çeşitliliğinin azlığı, hijyen ve güvenlik standartlarına uymayan gıdalar ile eğitim ve bilinç eksikliği gibi konular ön plana çıktığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Negin Azarabadi, “Bu eksiklikler, yardım faaliyetlerinin etkinliğini düşürerek afetzedelerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasını engelledi. Afet gıda yönetiminin iyileştirilmesi için daha fazla planlama, hazırlık, iş birliği ve lojistik altyapının güçlendirilmesi gerekli. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak, 6 Şubat depreminden sonra İGÜ Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğrencileri Halis Şimşeker ve Alp Deliyusuf, Gıda İşleme Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Fatma Ebru Koç ve Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Negin Azarabadi bir araya gelerek TÜBİTAK 2209-A projesi kapsamında ‘‘Yerli ve Fonksiyonel Afet Gıda Üretimi’’ projesi ile yerli ürünler kullanılarak uygun maliyetli ve yüksek besin değerine sahip barların geliştirilmesini amaçladık.” dedi.
Proje, TEKNOFEST 2024 kapsamında düzenlenen yarışmada ilk 10’a girdi!
TÜBİTAK 2209-A tarafından desteklenen ‘’Yerli ve Fonksiyonel Afet Gıda Üretimi’’ isimli projenin verileri ile TEKNOFEST 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları'na ‘Yerli Afet Gıda’ üretimi başlığıyla başvuruda bulunduklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Negin Azarabadi, “'UMUT' adlı takımımız 'Gıda ve Tarım' kategorisinde 'Yerli Afet Gıda Üretimi' adlı proje ile hakemler tarafından belirlenen 78,67 puan ile TEKNOFEST 2024 kapsamında düzenlenen Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda ilk 10'a girerek 11 Temmuz'da gerçekleşecek final yarışmasına katılmaya hak kazandı.” dedi.
Dijital teknolojiler ve yapay zeka alanında küresel yarışta ön sıralarda ...
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), uluslararası akademik iş birliklerini ...