İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Türk Kooperatifçiliği Masaya Yatırıldı

Birleşmiş Milletler tarafından 2025 yılının “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan edilmesiyle birlikte, kooperatifçilik alanında Türkiye’de de farkındalık oluşturmaya yönelik etkinlikler hız kazandı. Bu kapsamda, CIRIEC Türkiye organizasyonu ile İstanbul Gelişim Üniversitesi ve İstanbul Rumeli Üniversitesi iş birliğinde “2025 Uluslararası Kooperatifler Yılında Türk Kooperatifçiliğinde Yeni Eğilimler” başlıklı çalıştay düzenlendi.

Akademisyenler, araştırmacılar, sivil toplum temsilcileri ve öğrencileri bir araya getiren etkinlikte, kooperatifçiliğin yalnızca bir ekonomik model değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı önceleyen sosyal bir yapı olduğuna vurgu yapıldı. Çalıştayda güncel eğilimler, yapısal dönüşümler ve yeni nesil kooperatifçilik modelleri çok yönlü biçimde ele alındı.

Kooperatifçilikte Dönüşüm ve Direnç Temaları Öne Çıktı

İki oturumda gerçekleştirilen çalıştayın ilk bölümünde, Türkiye’deki kooperatiflerin mevcut durumu, karşılaştıkları zorluklar ve uluslararası eğilimlerle ilişkileri değerlendirildi. Kooperatiflerin, geçmişte yaşadığı ekonomik zorluklara rağmen topluluk temelli bir ekonomik alternatif olarak hâlâ geçerliliğini koruduğu; ancak dijitalleşme, küresel krizler ve yeni nesil beklentiler ışığında yeniden şekillendirilmesi gerektiği ifade edildi.
İkinci oturumda ise özellikle kadın kooperatifçiliği, sosyal kooperatifçilik ve gençlerin kooperatifçilik algısı üzerinde duruldu. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin azaltılmasında kadınların kurduğu kooperatiflerin dönüştürücü rolü, sosyal faydayı merkeze alan modellerin önemi ve gençlerin bu yapılara katılımını teşvik edecek stratejiler tartışıldı.

Akademiden Kooperatifçiliğe Güçlü Destek

İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Aydın, açılışta yaptığı değerlendirmede, kooperatifçiliğin küresel ve yerel koşullar karşısında yeniden düşünülmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’de geçmişte yaşanan deneyimlerin, bugün atılacak adımlar açısından ders niteliğinde olduğuna dikkat çekti. Aydın, yeni kuşakların ilgisini çekebilecek bir kooperatifçilik anlayışının, dijitalleşme ve sosyal inovasyon gibi çağdaş dinamiklerle desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ise kooperatifçiliğin bireysel gücün yetmediği noktalarda kolektif çözüm üretme yeteneğiyle ön plana çıktığını dile getirdi. Kooperatiflerin hem ekonomik hem sosyal anlamda yenilikçi bir yapı olduğunu ifade eden Şahin, bu alanın akademik düzlemde desteklenmesinin önemine dikkat çekti.

İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kara da kooperatifçiliğin toplumda farklı algılandığını, bu nedenle kavramın yeniden tanımlanması ve hedeflerinin netleştirilmesi gerektiğini belirtti. Kara, eğitici aktörler ile sahadaki uygulayıcılar arasında köprü kurulması gerektiğini vurgularken, bu alanda stratejik bir eylem planına duyulan ihtiyaca işaret etti.

Yeni Nesil Kooperatifçilik için Ortak Zemin

Çalıştayda öne çıkan başlıklar arasında kooperatiflerin değişen dünya koşullarına nasıl adapte olabileceği, genç kuşakların neden bu yapılara mesafeli olduğu ve yapay zekâ, dijital platformlar gibi teknolojilerin kooperatifçilikle nasıl entegre edilebileceği gibi sorular yer aldı. Tüm bu başlıklar ışığında, katılımcılar daha adil, katılımcı ve sürdürülebilir bir ekonomik yapının ancak güçlü bir kooperatifçilik kültürü ile inşa edilebileceği konusunda birleşti.
Çalıştay sonunda, tartışmalar sırasında ortaya çıkan görüş ve önerilerin derleneceği bir sonuç raporunun katılımcılarla ve kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi.